Ekonomi

Bloomberg’in analizi: Putin’in NATO ile savaşının maliyeti 1,5 trilyon dolara çıkar

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş devam ederken Avrupalı yetkililer Rusya’nın NATO bölgesine saldırı düzenleme olasılığını da göz ardı etmiyor.

Bu senaryo küresel siyaset alanında dengeleri alt üst edecek bir nitelik taşırken, ekonomi için de yüksek maliyetli sonuçlara işaret ediyor.

Bloomberg ekonomistleri ve editörleri bu olası senaryoyu kapsamlı bir veri seti ve metodolojiyle analiz etti. Analiz böylesi bir durumun küresel ekonomiye maliyetinin 1,5 trilyon dolar olabileceğini gösterdi.

Rusya, Ukrayna’daki birliklerinin ihtiyaçlarını aşacak bir hızla top mermileri, insansız hava araçları ve füzeler üretiyor. ABD ve İsrail’in Kremlin’in müttefiki İran’a saldırması, Trump ateşkes ilan etmiş olsa da küresel istikrara bir darbe daha indirirken Putin’in bu konuda farklı değerlendirmeleri olduğu belirtiliyor.

NATO topraklarında bir savaş olasılığı en azından Rusya’nın şimdilik kapasitesi olmadığı ve muhtemelen iki cephede birden savaşmak istemeyeceği için düşük görünüyor. Ancak bazı Rus generaller ve üst düzey yetkililer Rusya’nın emperyal hırslarının Ukrayna ile bitmeyeceği görüşünde. Putin’in son sözleri de bu yorumları destekliyor. Putin geçen hafta Ukrayna’nın bir kısmında değil tamamı üzerinde hak iddia etti.

Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu’nda konuşan Putin “Rusları ve Ukraynalıları tek bir halk olarak görüyorum ve bu anlamda tüm Ukrayna bizimdir. Bizim bir sözümüz ya da benzetmemiz var: Rus askeri nereye basarsa orası bizimdir” ifadelerini kullandı.

“Beş yıl içinde böyle bir savaşı değerlendirebilir”

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Rusya’nın beş yıl içinde ittifaka yönelik böyle bir saldırıyı düşünebilecek konumda olabileceğini öne sürerek Almanya Başbakanı Friedrich Merz ve bazı Avrupa istihbarat kurumlarının değerlendirmelerini yineledi. Uyarılar, Trump’ın baskısı altındaki NATO’nun üyelerini savunma harcamalarını son on yılların en yüksek seviyesine çıkarmaya zorladığı bir dönemde geldi.

Danimarka, Rusya’nın altı ay içinde komşu bir ülkeyle yerel bir savaşa girebileceğini ve iki yıl içinde bir ya da daha fazla NATO ülkesine karşı inandırıcı bir tehdit oluşturabileceğini söyledi.

Böyle bir senaryoda NATO’nun kuzeydoğu kanadında yer alan Estonya, Letonya ve Litvanya en olası müdahale noktaları olarak değerlendiriliyor. Üç Baltık ülkesi Avrupa ekonomisinin küçük bir bölümünü oluşturuyor ancak stratejik açıdan kritik önem taşıyor.

1,5 trilyon dolarlık maliyet

Böylesi bir savaşın siyasi ve insani büyük bir krizi de beraberinde getirecek bir gelişme olması, bunun yanında ekonomiye de büyük darbe vurması bekleniyor.

Bloomberg Economics, savaş bölgesindeki yıkımın doğrudan maliyetinin, Rusya’dan gelen arzın kesilmesiyle artan enerji fiyatlarının ve finans piyasalarındaki satışların küresel ekonomiyi ilk yılda yüzde 1,3 daraltacağını öngördü. Bunun tutarı da 1,5 trilyon dolar civarında. Bu etki neredeyse Ukrayna’nın tam ölçekli işgalinin etkisi kadar. Çatışmanın diğer Avrupa ülkelerine sıçraması halinde kayıpların çok daha büyük olması öngörülüyor.

Bloomberg Economics, savaşın ilk yılının maliyetini ölçmek için bir dizi model kullanarak çatışma bölgesindeki üretim kaybının, Avrupa tedarik zincirlerindeki etkilerin, Rus petrol ve gaz ihracatındaki azalmanın, Avrupa piyasalarındaki borçlanma makaslarının genişlemesinin, Avrupa savunma harcamalarındaki artışın ve küresel olarak artan belirsizliğin etkisini tahmin etti.

Analize göre, sadece Baltık ülkeleri çatışmanın ilk yılında ekonomilerinde yüzde 43’lük bir darbe öngörülüyor. Bu da Ukrayna’nın Rus işgali altındaki bölgelerinin ekonomik daralmasına eşdeğerde bir daralma olarak görülüyor.

Finlandiya, İsveç, Polonya ve Almanya gibi çatışmaya dahil olabilecek diğer Avrupa ülkelerinin de daha sınırlı ama yine de önemli bir darbe alması bekleniyor.

Bir bütün olarak Avrupa Birliği için, daha yüksek savunma harcamalarının artan enerji maliyetleri, piyasa dalgalanması ve altyapının tahribatından kaynaklanan darbeyi biraz hafifletebileceği belirtilirken bölge ekonomisinin yüzde 1,2 daralması ve borçlanma maliyetlerinin daha dik bir patikaya oturması öngörülüyor.

Bu senaryoda Rusya ekonomisinin yüzde 1’lik bir kayba uğraması öngörülüyor. Cephe hattından daha uzakta olan ancak savunmaya daha fazla harcama yapan İngiltere’nin GSYH’sine sadece yüzde 0,2’lik bir darbe beklenirken piyasalardaki çalkantıların ABD’nin GSYH’sini yaklaşık yüzde 0,7; daha sıkı finansal koşullar ve yüksek enerji fiyatlarının da Çin’in GSYH’sini yaklaşık yüzde 0,8 aşağı çekmesi tahmin ediliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu